Bütün geceler birbirini öyle güzel kovalıyor ki. Bazen ben bile hızına kapılıyorum. Tabii bazen de böyle durup kalıyorum ne oluyor nereye gidiyorum diyorum. Yalnız sorularımın hiç birinin cevabı yok. İşte bu daha da çıldırtıyor ya beni. Ben bu aralar iyi değilim ama kimseye de derdimi açamıyorum, açamam da. İçimde yaşama daha iyi geliyor sanki, ya da beni anlayamayacaklarını bildiğimden sesimi çıkaramıyorum.
Aşk istiyorum diyorum lakin buna gücüm var mı? bilmiyorum. Sevmeye değecek birini bulmak çok zor gerçekten hiç ama hiç güvencim kalmadı insanlara. Bunlar da iyice tedirgin gergin yapıyor beni. Saçma sapan bir korku sarıyor bedenimi. Acaba gerçekten doğru insanı bulamazsam ne olur? ne yaparım? bir ömür yalnız geçer mi? Bu sorular beynimi kemiriyor. Kimseye diyemeden çıldıracak noktaya gelebiliyorum. Desem ne faydası olacak ki? Klasikleşen cevaplara maruz kalacağım o kadar. Cevaplar ise şunlar; çok güzel kızsın, yüreğin çok güzel sen mi evde kalacaksın? elbet talibim çıkar değil mi? Ama sorun o değil ki? Mantık nerede, etkilenme nerede yer alacak bilmiyorum. Sevmediğin, içten olmadığın biriyle geçer mi bir ömür? He bu arada şu sorunda var; çabucak vazgeçmek, evlenirken verilen söze ne oldu? ne zaman bu kadar sabırsız insan olduk? Bize ne oluyor toplumca ben hiç anlayamıyorum.
Bir Küçük Meleğin Dünyası
9 Eylül 2012 Pazar
22 Haziran 2012 Cuma
Gitmek
Gitmek o kadar zor ki şimdi. Her gidişim böyle oluyor ve ben yoruluyorum gitmekten.. Soruyorum kendime alışamadın mı hala ? Neden bir gram olsun özlemiyorum orasını. Her defasında ardımda bıraktıklarıma bakıp neden neden gidiyorum diyorum. Aslında ben bu seçimi yıllar önce yaptım. Yıllar önce şehir dışında okuyacağım dedim ve döndüm arkamı gittim. Gitmemek daha iyiydi belki. Ama nereden bilebilirdim ailemin gün geldiğinde asla arkamı dönemeyeceğim kişiler olacağını. O zaman da tam arkamı dönmedim. Sadece özgürlüğün tadını yaşamak istedim. Lakin özgürlük peşi sırasında birçok kederi sıkıntıyı da getirecekmiş de haberim yokmuş. Neyse bundan sonra çizilen çizilmesi gereken yol daha önemli artık. Ailemin istediği evlat oldum mu? İşte bunu bilmiyorum. Tabii uyulması gerekenlerden biri de bu işte. Artık her şey layığına göre olacak. Bunu elimden geldiğinin fazlasıyla yapacağım başaracağım. İnancım o kadar tam ki kendime. Aslında ilk önce rabbime inancım tam. Allahımın izniyle daha emin daha güvenilir adımlarla hareket edeceğim ve asla unutmayacağım tek şey AİLEME sorumlu olduğum... Her gün diğer günlerden daha farklı oluyor ve ben gün geçtikçe büyüyorum bunu hissederek yaşamak, yaşıyor olmak çok tuhaf hislerde olmamı sağlasa da yine iyi böyle hem de çok iyi :) Okuduğum o mükemmel kitap sağlıyor belki de bunları. Yarın da kitabımın özetini yapacağım sana :) sabahın ilk saatleriyle hatta :) gülüyorum ya bu anlarıma şükürler olsun...
20 Haziran 2012 Çarşamba
Unutulmuyor
Bazen o kadar ağır geliyor ki yaşadıklarım. Silinmiyor zaten hafızamdan hiçbir şekilde. Ben hep mutlu olacağımızı düşünmüştüm oysa, beni hiç bırakmayacaktı söz vermiş, öyle demişti. Ama gideli neredeyse 1 yıl olacak ama içimde acısı öyle ağır ki. Ben ona dokunduğumda onu yaşıyordum sadece onu... Sonra o gitti dünyam karardı. Kararan dünyamda ışıklar yaktım ama onlar da söndüler. Zaten uzun süreli olmadı hiçbir şey sen gittikten sonra. Bazı geceler seni o kadar çok düşünmüşüm ki sabah hayatımdasın zannedip, telefonu elime alıp seni aramak istedim defalarca hemde, ama olmadı işte hayaldin sadece hayal. Çok özledim öyle çok özledim ki, gözlerime bakıp içinde kendimi görmeyi, senin yanında nefes almayı herşeyi özledim. Çok sorguluyorum gidişini çok, ama yok, bir cevap yok. İsyan ettim, çok hata yaptım gidişinden sonra, ama sen geri gel diye hepsini halleder, senin için temizlenir, sadece senin olurdum ben sadece senin. Bak işte bu gecede seninle geçti seninle bitiyor. Sana bugün 6 ayın üzerine msj attım ama cevap gelmeyecek adım gibi biliyorum. Çünkü sen güçlüsün, çünkü sen terk ettin beni ve mutlu olmak için gittin ki eminim mutlusundur sevgilim mutlu. Halbuki ben hiç sevmedim kimseyi senin kadar, yüreğimde yanmadı hiç bu kadar. Ve sen gittikten sonra çok ama çok yalnız kaldım. Senle bir yanım gitti ve ben o giden yanımı tamamlayamadım. Yapamadım. Günlerce sahtece gülümsedim baktım hayatıma ama o kadar. Sonra ise yine ağladım yine ve bitmeyen bir acıyla devam etti günlerim. Yüreğime öyle bir yerleşmişsin ki atmak çok zor. Keşke geri gelsen uzun bir ara vermişiz gibi sayıp yeniden başlasak yeniden mutlu olsak. İşte benim hayalimde sensin sen. Unutulmuyorsun sevgilim unutulmuyor...
19 Haziran 2012 Salı
Başlangıç
Bu blog açma işi bana saçma gelirdi kimi zaman. Ama içimde büyüttüklerimi tecrübelerimi yazamıyorum bir yerlere unutuyorum gidiyor. İşte bu yüzden artık buradan her gün edindiğim tecrübeleri elimden geldiğince aktarıp geriye dönüp baktığım da bir anı bir tecrübe olarak bakacağım. Sanırım ben büyüyorum ben ve büyümek bana fazlasıyla ağır geldi. Bazen kaldıramıyorum, daralıyorum kendi içimde. Ama sonra diyorum ki sabret sadece sabret. Mutluluk yakın hissediyorum. Aslında büyük bir ikilem işte mutluluk yakın değil tam içimde bende gizli ki. :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)